17 Mart 2011 Perşembe

Patates Soyucu

Yoğun bir iş günü akşamı rastladım ilk kez ona. Yol kenarındaki kalabalık dikkatimi çekti önce. Ne oluyor diye baktığımda gördüm onu satıcının elinde. Basit bir şeye benziyordu ama satıcının elinde sihirli bir sopaya dönmüştü. Adam dakikada beş patates soyabiliyordu onunla...

Hemen kalabalığı yardım ve bitmesinden korktuğum aletlerden aldım bir tane. Fiyatını bile sormadım.
Eve varmak için sabırsızlanıyordum. Bir an önce patates soymalıydım.
Patatesi elime aldığımda, heyecandan ellerim titriyordu. İlk hamlemde, alet patatesin üzerinden kaydı ve ıska geçtim. heyhat ikinci denememde de başarısız olmuştum.
Yoksa, yoksa... Şerefsiz satıcı bana bozuk makine mi satmıştı? Evet evet kesin öyle olmalıydı. Yoksa, bu başarısızlığımı açıklayacak mantıklı bir sebep yoktu.

Çekmeceye koydum ve varlığını unutmaya karar verdim. ara sıra gözüme çarpıp sinirimi bozuyordu ama çok para vermediğim için ağır bir bunalıma sebep olmuyordu.

İkinci karşılaşmam birkaç ay sonra oldu. Yine bir yol kenarındaydı ama satıcı farklıydı. Bu defa işi sağlama alarak adamın elindeki makineyi satın aldım.
Bu defa ki yıkım daha kötü olmuştu. Bir patates soymak için 19 dakika harcamıştım ve patatesin dışı ay yüzeyi gibi olmuştu.

Takip eden birkaç yıl boyunca, iki kere daha satın aldım bunlardan. Hep aynı hüsran.

Şimdi mutfaktaki çekmecelerden en altta olanını, alıp da kullanamadığım patates soyuculara ayırdım. Çocuğuma bırakacağım miras.

0 yorum:

Yorum Gönder

About This Site

Blogger tarafından desteklenmektedir.

Followers