1 Ocak 2011 Cumartesi

Aşk Meşk Kronolojim

evet... siz gençlere birşey kazandırabilemek, geleceğinizi aydınlatabilmek adına kapıyorum bunu... roman gibi aşk yaşantımdan ibret alın diye. bravo gençler...

not: isimler, ilgili şahısların beni yeniden hatırlayıp bana yeniden aşık olmamaları adına değiştirilmiştir.

***

aşk kronolojim bölüm bir - ceren

bir ispirto kalem heyecanıyla başladı aşkımız. 1985 senesinin sonbahar-kış dönemleriydi. ilkokul 2. sınıftaydık. yepyeni, henüz pakedinden çıkartılmamış renkli ispirtolu kalem takımıyla gelmişti o günkü resim dersine ceren... bütün sınıfın gözleri o kalemlerdeydi. o zamanlar renkli ispirtolu kalem sahibi olmak zordu tabii... gözlerimizi alamamıştık.

ceren ise her zamanki gibiydi. siyah önlüğün içine giydiği beyaz boğazlı kazak ve güzeller güzeli yüzü... ama cesurdum ben. sınıfın tuğçe'yle birlikte en çalışkanıydım. zaten öğretmenimiz de en ön sıraya, kendi kürsüsünün önüne oturtmuştu ikimizi. birbirimizle muazzam bir mücadele hâlindeydik tuğçeyle... neyse... ileride onunla da aşk yaşayacaktık ama o anki ilişkimiz tamamen bir rekabetten ibaretti. birbirimizden nefret ederdik.

ben ayağa kalktım tüm cesaretimle... ceren'in yanına yanaştım ve kalemlerini ödünç istedim. benden evvel defalarca isteyen olmuştu ama kimse alamamıştı kalemleri. her nedense, aslında ceren'le hiç de samimi olmamama rağmen kalemleri alacağıma dair bir his vardı içimde... ve sordum. bana cevabı;

- "alabilirsin ama bir şartla... sınıfın en güzel kızı hangisi, söyleyeceksin," olmuştu.

şaşırmıştım tabii... ve utanmıştım da... çünkü o güne kadar bir kadını beğenme kavramıyla ilgili hiçbir durumla uzaktan yakından alâkalı olmamıştım. çevremdeki insanlarda olduğuna da rastlamamıştım elbette... zaman, şimdiki gibi değildi.

- "söylemem," dedim ben de... ama ceren ısrarcıydı;

- "söylemezsen alamazsın," dedi kalemleri. bir, iki, üç... baktım olacak gibi değil. yakınlaştım biraz ve;

- "söylerim ama kulağına," dedim. kabul etti. eğildim kulağına, bir iki yutkundum, ıkladım mıkladım ve;

- "sensin," dedim.

- "alabilirsin kalemleri," dedi gülümseyerek. o ders boyunca boyadım kâğıtlarımı zevkle...

akşam okul çıkışı paltomu giydirirken anneme anlattım tabii... tam da o esnada ceren ve annesi geçti yanımızdan...

- "sen benim oğluma ne söylettin kız," diye sordu. bir miktar ceren'in annesiyle şakalaştılar. ceren'le olan ilişkimiz orada bitmişti tabii... şiir gibi kadındı ceren.


based true a story...

0 yorum:

Yorum Gönder

About This Site

Blogger tarafından desteklenmektedir.

Followers