18 Aralık 2010 Cumartesi

Bir Gün Birileri Beni Anlar da O Zaman Beni Anlarların Devamı

Yarın devam dedim ancak olamıyor. Kader. Kader diye bir kız vardı şarkı söylerdi bir zamanlar esmer o aklıma geldi, konumuzla ilgisiz. Kısmet diye de bir akrabam var görüşmem.

Nerde kalmıştık, şimdi hacı hatun bana hasta olmuş bir kere.Karşılıklı anamlardan sonra dedim ki bizim Atilla Otuzbiroğulları'nın yeri var, acayip güzel sarımsaklı lahmacun yapar. Bir çığlık attı anlatamam görmen lazım. Ayy ben oraya bayılırım anlatamam görmen lazım dedi. Dedim içinden tamam bu iş halloldu. Hayatımın kadınıdır bu...

Neyse akşam olunca bir giyinmişim Allahı'm sen beni koru eşten, dosttan, çervreden o biçim güzelim ki anlatamam. Bembeyaz bir takım elbise, kırımızı bir gömlek, onlarla süper uyumlu bir de kahverengi ayakkabı. Hatta fotoğrafını da çektim ama yüzüm görünmesin şimdi, ayıp olur.

http://img515.imageshack.us/i/n5783525292305033346zp2.jpg/

Bu haliyeti ruhiyede ki bu kelimeyi yanlış yazabilme ihtimalim çok fazla, zaten ne zaman hatuna söylesem dalga geçiyor benle. Aman neyse uyuz şey...Restoranın ismi topalak restoran.Rize'nin yarısı buraya gider e verilen tek şey sarımsaklı lahmacun ve de ayrandır. Bakıyorum etrafıma bir yanda en zengin tekstilciler diğer tarafta vali selam falan veriyor bana, diğer yanda Spor ve Ahlaktan Sorumlu Genel Müdür hemen diğer tarafta Alaaddin Keykubat, hemen yanında Kubat, sanatçılar falan.Nasıl dolu iğne atsan iğne ibne olur o derece. Milletin bana selam vermeleriyle hemen şef garson bize bir yer gösteriyor, geçiyoruz yerimize. Hemen sandalyeyi çekiyorum zartana oturtuyorum hatunu. Hemen başlıyor kendini anlatmaya...

-Biliyor musun janım, ben hayatta kimseye yalan söylemedim, inanılmaz dürüst bir insanım ve bu dürüstlüğüm yüzünden çok acılar çektim, bu acıların bana geri dönüşü dengesiz bir insan olarak geri döndü.Bir anlamda götümde patladı diyebiliriz.Ayyyyyyy nasıl utandım özür bebişkom

+Bebişkom ha, hiç şu surat ve bünye tanımı sana bebişlik bir şey anımsatıyor mu?

-Ayğğğğ , özür dilerim bu kadar tepki vereceğini bilemezdim.
Çok sinirlenmiştim, dakika 1 olup da santra çizgisinin oralardan bu tür şutlar çekmek akla ve mantığa uygun gelmiyordu, adam paylaşarak organize atak akınlarıyla olmalıydı bu ama dakka bir, gol bir olmuştu. Sinir geçmek bilmiyordu, Soner Arıca'yı yeğeni olarak kabul etmek istemeyen Kadir inanır siniri başlamıştı bende, zangır zangır titriyordum,sakin olmalıydım,malıydım,malım...

Elimi tuttu bir anda o mahzun gözlerime bakıyordu, üzgünüm der gibi beni affet der gibi, sinir olmanın anlamı yoktu. Hemen geçiverdi sinirim. Böyle de dengesizdim. Kadir inanır ekolüne hiç yakışmıyordu...

0 yorum:

Yorum Gönder

About This Site

Blogger tarafından desteklenmektedir.

Followers