20 Aralık 2010 Pazartesi

Son Defa

 Bundan iki ay öncesin de İstanbulday'dım hafta sonları gidiyorum Düzce'den İstanbul'a. Şimdi Rize'deyim orası ayrı.
Şimdi şöyle ki ben metrobüsten indim tam Mecidiyeköy'e ayağımı bastım, bir yere yetişmem gerekiyor.
(Biliyorsunuz ki belki de İstanbul'lu olmayanlar bilmiyordur Mecidiyeköy'ün ilerisi Pangaltı falan derken Harbiye'dir.)
Neyse efendim tam sabahın körü olmuş ben indim metrobüsten, "başbakanın çılgın projesine bindim haha" falan diyorum kendi kendime.Abi çat diye radyoda bu şarkı çıkmaz mı?! Hayır hayır önceden dinlemedim, Nişantaşı ve Harbiye ile ilgili bir anısı da yok dolayısıyla benim için. Ama sonuçta oralar tehlikeli bölgeler ne gerek var oralarda böyle şeylere değil mi?Desem de kaptırdım sabahın köründe kendimi şarkı ya. Ki genelde ben zaten pop zibidiklerinin şarkılarının sözlerine dikkat etmem, ama buna bir tutuldum arkadaş, böldü parçaladı namussuz beni. (Adeta erkeklerin hepsi aynı ayol deyip de şerefsizin birine aşık olmak gibi.)

Neyse şekerim sonra dayımın evine gittim işler güçler bitti.
Bütün gün uyumamıştım 20:00'da yattım uyudum, ertesi gün uyandım 10:00'da.
Derken çatadanak aklıma düşüverdi şarkı.
Ama sadece bir tek cümle hatırlıyorum ama ondan da emin değilim.
Sadece şöyle bir şey var aklımda "biraz beyazladı saçlarım- emre aydın".

Ulan google'da aratsam kesin "neden saçların beyazlanmış arkadaş?" şarkısı çıkacak dedim.
Ama bebeğim google çat diye çıkardı şarkıyı karşıma işte budur dedim.
Ve daha fazla uzatmadan (ulan daha ne kadar uzatacaksın dediğinizi görüyorum, okumayı bırakmayon şekerlerim)
Gidin fizy'den neyin dinleyin gayri sözlerini de yazayım çünkü kesin ekşisözlükte google da falan bulamazsınız buraya yazınca sözlerini götümüz büyüyor çünkü hiç büyük değildir benim götüm haha.
Yok sözlerini böyle bilgiler biriksin amacıyla sittin sene yazmadım ben.

Onun psikolojik bir sebebi vardır genelde çok sevdiğimiz şarkıların sözlerini yazarız buralara, lisedeki ergenler gibi sanki oraya buraya yazınca o kişi duyacakmış gibi enerjimizi boşaltırız böyle bir rahatlarız falan işte öyle bir şey derken Erol evgin'i de unutmamak lazım. En çok peruk yakışan adamdır o neyse.

Beni sabah yamultan bunca hikayeye sebep olan şarkının sözleri (ki bu kadar şeyden sonra şarkıdan nefret edeceksiniz sanırım haha);

"
Nasılsın nasıl gitti?
Alıştın mı sen de?
Rahat mısın artık İstanbul’a?
Evlenmişsin, nasıl oldu?
Bulabildin mi sonunda?
Hep anlattığın o meşhur huzuru

İyiyim ben
Hep aynı şeyler işte
Uyku hapları
Yalan dolan gülümsemeler

İyiyim ben
Hem sen tanırsın beni
Ne yapsam ne söylesem
O geç kalmışlık hissi

Son defa görsem seni
Kaybolsam yüzünde
Son defa yenilsem sana
Hiç anlamasan da
Son defa benim olsan
Uyansam yanında.

İnan pek yeni bir şey yok.
Biraz yaşlandım tabi
Seyrekleşti biraz saçlarım

Bir bitmeyen gece bıraktın
Ve üç nokta düşürdün
Belli etmedim ben pek, tenhalaştım

"

0 yorum:

Yorum Gönder

About This Site

Blogger tarafından desteklenmektedir.

Followers